Katliamların hemen ardından, hayatını kaybedenlerin ortaya çıkmaya başlayan hikâyeleri. Zaman geçtikçe azalmaya başlayan hikâyeler ve yerini dava güncellemelerine bırakan ajans haberleri. Soma Katliamı ve haberlerinin 'okunma' oranlarını Diken, Evrensel ve BirGün Gazetesi internet editörleriyle konuştuk.
Türkiye'de ne gündemi takip etmekle yükümlü olan ne de herhangi bir 'mesleki' sorumluluğu olmamasına rağmen ondan kopamayan insanlar herhangi bir davanın 'gözden düşmesinde' sorumlu değiller, önce bu önkabulle başlayalım. Peki tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan? Kamuoyunun ilgisi mi gazetecileri haber yapmaya yönlendirir yoksa gazetecilerin o konuda haber yapmaya devam etmesi mi kamuoyunu yönlendir? Yanıt tartışmalı olabilir ve kuşkusuz pek çok doğru yanıt bulabiliriz.
'Tık, tık'
Soma Katliamı ve duruşmalarını 'tıklanma' üzerinden konuşmaya karar vermek bir dost meclisinde yine 'gündem' tartışırken karar verdiğim bir konuydu. İnternet sitelerinde uzun yıllardır çalışan arkadaşlarım, artık Soma haberlerinin 'okunmadığını' anlatırken buluyordu kendisini. Bizler ise haberleri takip etmenin zorluğundan bahsediyorduk.
Hem 'tık' hem 'haber' peşinde koşmayı gerekli hale getiren günümüz dünyası ve gazetecilik ortamı, bir haberi, haber halinde vermenin güçlüğünü yaşayan editörlerle dolu. Üstelik tek dertleri o haberi okutmakken.
Yetişkin bir Editör, sitenin suyunu çıkarabilir
Soma'yı yakınen izlemeye çalışan ve o haberlere 'okunması için' takla attırmayı başaran editörlerden Diken'den Nur Banu Kocaaslan, Evrensel'den Mehmet Özer ve BirGün'den Diren Deniz Sarı ile, "13 Mayıs 2014'ten bu yana haberlerin okunma oranları nasıl seyrediyor?" başlığı altında konuşmaya başladık.
Editörlerimizin gündemin yoğunluğu altında ezilirken, Soma Duruşmaları'nın olduğu günlerde özellikle an be an canlı blog'larla tüm gelişmeleri vermeye çalışmaları kullandıkları ortak bir teknik. Yanısıra zaten kısıtlı sayıda muhabirle çalışan haber merkezlerinde duruşmalara birini göndermek zaten ekstra masraf olacakken, bu durumda en iyisi haber sitelerinden faydalanmak oluyor. Ama o da ne? Haber, sitenin mümkün olan en ücra noktasına saklanmış durumda. Yetişkin bir editör, aradığı haberi, sitenin suyunu çıkararak bulacaktır.
Sizce kamuoyu ilgisini kaybetti mi?
Kamuoyunun ilgisini düştüğünü kabul eden Kocaslan, Sarı'ya karşılık Evrensel'den Özer buna karşı çıkıyor ve aslında "Kamuoyunun bu davalardan beklentisi olmaması" nedeniyle okunmadığını söylüyor. Diken'den Arslan Soma haberlerinin mümkün olan en büyük dikkati çekmesi için bütün haberlerin dikkatle bilgi süzgecinden geçirilmesinden sonra en can alıcı yerinin bulunduğunu, BirGün'den Sarı ise Soma Duruşmaları gününde o davayı mutlaka bir kişinin izlediğini ve gündem elverdiğince Soma'ya odaklandıklarını anlatıyor.
Olaylar ve habercilikle imtihanımız sürüyor. Soma'yı izlemeye devam ediyoruz.
